28 Mayıs 2009 Perşembe

Cumâ gününün 20 sünneti ve edebi vardır

"Cumâ gününün 20 sünneti ve edebi vardır.

Bunlar şunlardır:

1- Cumâyı Perşembeden karşılamalıdır. Meselâ; yeni ve temiz elbiseyi hazırlamalı, işleri bitirip Cumâyı ibâdetle geçirmeye gayret etmeli.

2- Cumâ günü, Cumâ namazı için gusül abdesti almalı. (Bu gusül hakkında, farz diyenler de vardır.)

3- Başı tıraş etmeli. Sakalın bir tutamdan fazlasını ve tırnakları kesmeli ve beyaz giymeli.

4- Cumâ namazına mümkün olduğu kadar erken gitmeli.

5- Ön safa geçmek için, cemâatin omuzlarından aşmamalı.

6- Câmide namaz kılanın önünden geçmemeli.

7- Erken gidip birinci safta yer almalı.

8- İmam minbere çıktıktan sonra hiçbir şey söylememeli, ezanı da tekrar etmemeli.

9- Namazdan sonra, Fâtiha, Kâfirûn, İhlâs, Felak ve Nâs sûrelerini 7 defâ okumalı.

10- İkindiye kadar câmide kalıp, ibâdet etmeli.

11- Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarından anlatan âlimlerin dersinde bulunmalı.

12- Cumâ günü duânın kabul olduğu vakti aramalı, bunun için hep ibâdet etmeli.

13- Cumâ günü çok salevât-ı şerîfe getirmeli.

14- Kurân-ı kerîm ve Kehf sûresini okumalı.

15- Az veya çok sadaka vermeli.

16- Ana-babayı veyâ bunların ve sâlih Müslümanların ve evliyânın kabirlerini ziyâret etmeli.

17- Ev halkının yemeklerini bol ve tatlı yapmalı.

18- Çok namaz kılmalı, namaz borcu olanlar kazâ namazlarını kılmalı.

19- Cumâ gününü, ibâdetle geçirmeli.

20- İkindiden sonra, seccâde üzerinde elinden geldiği kadar; Yâ ! Yâ Rahman! Yâ Rahîm! Yâ Kavî! Yâ Kadir! deyip, sonra duâ etmelidir."

HZ Ebu Bekr'in (r.a) yemek hassasiyeti

HZ.EBU BEKR Efendimiz'in (r.a.) yemeğini kölesi getirirdi.HZ.EBU BEKR Efendimiz gelen yemeğin nereden alındığını,nasıl hazırlandığını sorar,sonra yerdi.Bir akşam sual sormadan bir lokma yedi.Kölesi 'Efendim,bu akşam adetiniz üzere yemek hakkındaki sorularınızı sormadınız.' deyince.HZ.EBU BEKR Efendimiz,
'Öyleyse,şimdi söyle.' buyurdu.Kölesi anlatmaya başladı.
'Efendim,cahiliye zamanında raks yapar,oyun oynardım.Bir gün bir grup kimselere oyun oynadım.Hoşlarına gitti.'Şimdi bir şeyimiz yok sonra veririz' demişlerdi.Bugün onların elini bol gördüm.Verdikleri sözü hatırlattım.Bu yemeği verdiler.' dedi.
HZ.EBU BEKR (r.a.) çok üzüldü,ağladı ve parmağını boğazına sokarak istifra etti.Yediği o bir lokmayı çok zahmet çekerek çıkardı.Mübarek yüzünün rengi değiştiSıcak su içmesini tavsiye ettiler.Sıcak suyu içince bir daha istifra etti.'Ya Sıddık!Bir lokma için mi bu kadar eziyet çekiyorsun?'dediler.
'Evet,Resul-i Ekrem'den (s.a.v.)işittim;

'ALLAHÜ TEALA YEDİĞİ HARAM OLAN KİMSELERE CENNETİ HARAM ETMİŞDİR'Buyurdu.
sonra;

'YA RABBİ,YEDİĞİM LOKMA İÇİN ELİMDEN GELENİ YAPTIM.O LOKMADAN VÜCUDUMDA BİR ŞEY KALDIYSA ONU AFVET,BU ZAİF KULUN,CEHENNEM AZABINA DAYANAMAZ.'diye dua buyurdu.


Hanımlara Rehber Bilgiler / FAZİLET NEŞRİYAT

26 Mayıs 2009 Salı

Dört soru, dört cevap

"Bir adam Hz. Ali’ye (k.v.) geldi ve:

“Sana sormak istediğim dört sorum var” dedi.
İlim Şehrinin Kapısı:

“Buyur, sor!” dedi.
Adam sordu:

“Vacip nedir? Vacipten evvel vacip nedir?”
Hz. Ali cevap verdi:

“Tövbe etmek vaciptir; günahları terk ise ondan önce vaciptir.”
Adam sordu:

“Yakın nedir? Yakından yakın nedir?”
Hz. Ali cevap verdi:

“Kıyamet yakındır; ölüm ondan daha yakındır.”
Adam sordu:

“Acayip nedir? Acayipten daha acayip nedir?”
Hz. Ali cevap verdi:

“Dünya acayiptir; dünyayı sevmek ise ondan daha acayiptir.”
Ve adam son olarak, şu soruyu sordu:

“Zor nedir? Zordan daha zor nedir?”
Ve Hz. Ali, bu son soruya da, şöyle cevap verdi:

“Kabir zordur; azıksız, amelsiz kabre girmek ondan daha zordur.”"