17 Kasım 2009 Salı

Ana Sayfa: Akşam Yatarken ve Sabah Kalkarken Okunacak Duâ

Akşam Yatarken ve Sabah Kalkarken Okunacak Duâ


Akşam Yatarken Okunacak Duâ

ٱَللّٰهُمَّ بِٱسْمِكَ اَمُوتُ وَاَحْيٰى


'Allâahümme bismike emüütü ve ahyâa.'

Mânâsı:

'Allâh'ım; isminle ölür, isminle dirilirim.'



Yataktan Kalkarken Okunacak Duâ


ٱَلْحَمْدُ ِللهِ ٱلَّذِى اَحْيَانَا بَعْدَ مَا اَمَاتَنَا وَاِلَيْهِ ٱلْبَعْثُ وَٱلنُّشُورُ


'Elhamdü lillâahillezii ahyâanâa ba'de mâa emâatenâa ve ileyhil ba'sü vennüşuur.'

Mânâsı:

'Hamd olsun o Allâh'a ki, öldükten sonra bizi diriltti. Öldükten sonra dirilip haşrolmak (toplanmak) onadır.'


Hasan ARIKAN / Muhtasar İlmihal

En ünlü avukatın kaybettiği tek dava..

"Ünlü bir futbolcu karisini öldürmekle suçlaniyordu. Futbolcu yakalanmisti. Ama karisinin cesedi ortada yoktu. Durusma Amerikan filmlerindeki gibiydi. Futbolcu sanik sandalyesinde oturuyordu. Kucak dolusu parayla tuttugu avukati jüriyi ikna etmeye ugrasiyordu:

-'Sayin jüri üyeleri, müvekkilimin suçsuz olduguna yürekten inaniyorum. Buna az sonra sizler de inanacaksiniz. Neden mi? Bakin, simdi 1' den 10' a kadar sayacagim ve müvekkilimin öldürdügü iddia edilen karisi bu kapidan içeri girecek. 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10.'

Bütün jüri kapiya döndü. Kimse girmedi içeri.
Avukat bir savunma dahisiydi, öldürücü hamlesini yapti:

-'Bakin, siz de kadinin öldügüne inanmiyorsunuz. Çünkü hepiniz içeri girecek diye kapiya baktiniz. Iste karari buna göre vermenizi talep ediyorum.'

Jüri, ünlü futbolcuyu suçlu buldugunu bildirdi ve dava bu sekilde
sonuçlandi.Mahkeme çikisinda avukat, bayan jüri baskanina yaklasti:

-'10' a kadar saydigimda siz de diger üyeler gibi kapiya bakmistiniz. Neden
böyle bir karara imza attiniz?' 'Dogru' dedi jüri baskani; 'Ben de kapiya baktim, ama müvekkiliniz kapiya bakmiyordu!. .'



En iyi analist her kes bir noktaya bakarken, o noktaya yönelen bakışları izleyen kişidir."

Babamı Istiyorum

"Adam yorgun argın eve döndüğünde 5 yaşındaki çocuğunu kapının önünde beklerken buldu.

Çocuk babasına, - 'Baba bir saatte ne kadar para kazanıyorsun' diye sordu...

Zaten yorgun gelen adam, 'Bu senin işin değil' diye cevap verdi.

Bunun üzerine çocuk 'Babacım lütfen, bilmek istiyorum' diye üsteledi.

Adam : - 'İllâ da bilmek istiyorsan 20 milyon' diye cevap verdi.

Bunun üzerine çocuk 'Peki bana 10 milyon borç verir misin' diye sordu.

Adam iyice sinirlenip, 'Benim senin saçma oyuncaklarına veya benzeri şeylerine ayıracak param yok. Hadi, derhal odana git ve kapını kapat' dedi.

Çocuk sessizce odasına çıkıp kapıyı kapattı.

Adam sinirli sinirli: - 'Bu çocuk nasıl böyle şeylere cesaret eder.' diye düşündü.

Aradan bir saat geçtikten sonra adam biraz daha sakinleşti ve çocuğa parayı neden istediğini bile sormadığını düşündü, 'Belki de gerçekten lazımdı'...

Yukarı çocuğunun odasına çıktı ve kapıyı açtı...

Yatağında olan çocuğa, 'Uyuyor musun' diye sordu. Çocuk 'Hayır' diye cevap verdi...

- 'Al bakalım, istediğin 10 milyon. Sana az önce sert davrandığım için üzgünüm. Ama uzun ve yorucu bir gün geçirdim' dedi...

Çocuk sevinçle haykırdı, 'Teşekkürler babacığım'...

Hemen yastığının altından diğer buruşuk paraları çıkardı. Adamın suratına baktı ve yavaşça paraları saydı.

Bunu gören adam iyice sinirlenerek, 'Paran olduğu halde neden benden para istiyorsun?...

Benim, senin saçma çocuk oyunlarına ayıracak vaktim yok' diye kızdı...

Çocuk : - 'Param vardı ama yeterince yoktu ' dedi ve yüzünde mahcup bir gülücükle paraları babasına uzattı;

- 'İşte 20 milyon...

- 'Şimdi bir saatini alabilir miyim babacım?...'"


Mollacami.Net